Sayfalar

Translate

28 Aralık 2012 Cuma

Besinler ve Öğünlerdeki Besin Çeşitliliği


       


       Doku ve hücreler sağlıklı beslenebilmesi için yaklaşık 50 besin öğesine ihtiyaç duyarlar. Bu besin ögelerini günlük olarak yediğimiz yiyecekler ve içtiğimiz içeceklerden temin ederiz. Ancak bu besinlerden herhangi biri tek başına besin öğelerinin hepsini içerisinde barındırmaz. Kimi besinde bazı öğelerce zengin, bazıları ise az miktarda yetersiz olabilmektedir.
Birkaç besin tüketimi bazı besin öğelerini eksik almamıza neden olabilir. Bu sebeple öğünlerde tükettiğimiz besin ağacını ne kadar geniş tutarsak o kadar dengeli beslenmiş oluruz.
Besinler , temel besin ögeleri dışında besin öğesi olmayan zararlı ve yararlı kimyasalları da barındırabilirler. Zararlı kimyasallar,  besinlerin üretimi esnasında tarım ilacı kalıntıları ve hormonlar olarak karşımıza çıkarlar. Bu kimyasallar vücuda girdiğinde sağlığı olumsuz yönde etkilerler.  Yine besinler mevsimi dışında sera ve kapalı alanlarda yetiştirilirken hormon ve ilaç kalıntıları dahada yüksektir. Sağlıklı besin tüketimi için gıdaları mevsiminde tüketmek daha doğrudur.
       Besinler içerisinde bulunan yararlı kimyasallar (antioksidanlar) her sebze ve meyvede farklı formlarda ve yarardadır. Ancak bazen tek başına yeterli olmayabilir. Örneğin sebze veya meyvedeki tek bir antioksidan madde sağlık koruyucu özelliğe sahip olmazken; aynı anda alınan birden fazla antioksidan madde sağlığın korunmasına yardımcı olur.
Tükettiğimiz besinler, bedenen gereksinimlerimizi karşıladığı kadar ruhumuz içinde önemlidir. Bir düşünün, bir yada iki renkten oluşan bir sofra yerine  farklı renklerde besinlerin  uyum içerisinde olduğu sofra hiçte fena olmazdı değil mi? İnsanın iştahı açılır ve daha istekli yemekle kalmaz sindirimide kolaylaştırır. Besin çeşitliliği hem ruh sağlığı hem de  beden sağlığı açısından önemlidir.







     Öğünler ve Öğünlerin Önemi

      Günlük alınan besin miktarı vücudun fizyolojik yapısı ve öğünler arasında geçen süreye bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Metabolizma gün içerisinde farklı hormon ve enzimlere ihtiyaç duyar ve bu ihtiyaç doğrultusunda çalışmaya devam eder. Tek yönlü beslenme , aç kalma, aşırı beslenme gibi durumlarda metabolizmada ani değişimler yaşanmakta ve sağlığın olumsuz etkilenmesine neden olur.
       İnsan belli bir süre aç kaldığında değişiklik daha net görülür. Zaman aralıkları fazla olan beslenme alışkanlıklarında, vücudun daha az su ve protein tuttuğu, idrarla fazla azotun atıldığı belirtilmektedir. Zamana aralığı kısa olan beslenme alışkanlığı olan insanlarda ise azot dengesi oluşmakta ve protein atımı azalmaktadır. Uzun aralıklı beslenmelerde vücuttaki yağ oranı artar, bu durum kolesterol ve lipit düzeyini arttırarak,  kalp-damar hastalıları ve  diyabet riskini arttırır.
Yeterli beslenmenin yanı sıra öğün içeriği de çok önemli bir faktördür. Besin kalitesi ve dengesi ne kadar doğru olursa, vücut fonksiyonları o kadar düzenli çalışır. Örneğin, vücut fonksiyonları açısından protein çok önemli bir besin öğesidir. Gün içerisinde ilk öğünde alınmayan protein ikinci öğünde alınması yeterli olmayacaktır. Bu sebeple ilk iki öğünde protein alımı öğenin dengelenmesine, üçüncü öğünde alınması ise pozitif denge sağlanmasına neden olur.
Kan şekeri düzeyi, vücudun uygun ve kaliteli enerji üretebilmesi için önemlidir. Ortalama kan şekeri düzeyi 100ml’de 70-100mg olduğunda enerji düzenli üretilir. Hücreler vücuttaki şekeri kullandıkça kan şekerinde ve enerji üretiminde azalma olur. Bu durum insanda yorgunluk, açlık hissi, dikkat eksikliği, ve bazen de baş ağrısı olarak kendini gösterebilir.  Kan şekeri mutlaka açlık seviyesi üzerinde olmalıdır. Ancak kan şekerinin belirlenen oranların üzerine çıkması uyku hali yaratır.
       Ortalama sabah kahvaltısı ile akşam yemeği arasında 11-12 saat süre geçmelidir. Şayet kahvaltı yapılmazsa bu süre ortalama 16-17 saate çıkar. Yukarıda belirtilenin tam tersi öğün düzenine dikkat edilmeyip vücudu besinsiz bırakmanın zararı açıktır. 




Kahvaltının İnsan Hayatı İçin Önemi ve
 Kahvaltıda Tüketilmesi Gereken Besinler
       İnsan vücudu uyku esnasında bile çalışmaya devam ettiğinden vücutta bulunan besin öğeleri de kullanılmaya devam eder. Akşam yemeği ile sabah kahvaltısı arasında ortalama    12-14saat zaman geçer. Sabah kahvaltısı yapılmadığı yada geç yapıldığı durumlarda vücut enerji üretemez, yorgunluk, dikkat eksikliği, baş ağrısı gibi sıkıntılar yaşanır.
Kahvaltı yapılmasının diğer önemliliği de hastalıklara karşı direncin sağlanmasıdır. Yapılmadığı durumlarda vücudun direnci düşer,  hastalıklara sebep olabilir.
       Kahvaltı sofrasının olmazsa olmazı yeterli düzeyde protein içerikli besinlerdir. Tüketilen protein, gece boyu kaybedilen enerjinin hızla yerine getirilmesine yardımcı olur. Böylelikle insan güne daha verimli başlar, olaylara karşı reaksiyon hızı yükselir. Düşük protein içeren besinler tüketilmesi durumunda ise kan şekeri, kahvaltının hemen ardından 2-3saat içerisinde açlık seviyesinin altına düşer ve vücutta açlık hissi belirir. Yeterli miktarda ve kaliteli protein alımında ise bu durumun tam tersi kan şekeri sınırın üzerinde seyredeceği için açlık hissi olmayacaktır.
 Kişi kahvaltıda, günlük enerji miktarının ¼ ünü karşılaması gerekir. Bir insanın ortalama günlük enerji tüketimini 2000-3000 kilokalori olarak düşünürsek, kahvaltıda alınması gereken miktar 400-600 kilokaloridir. Bu değerin altına düşülmemelidir. Şayet enerji ihtiyacı yeterli düzeyde karşılanmazsa kan şekeri sınırın altına düşeceği için kişide açlık, yorgunluk, halsizlik gibi durumlar ortaya çıkacaktır. Ayrıca günün ilk öğününde protein tüketimi kadar, posalı besin tüketimi de önemlidir. Meyve ve sebze tüketimi emilim hızını düşürür ve daha uzun süre doygunluk hissi sağlamakta, kan şekerinin de daha geç düşmesine yardımcı olmaktadır. Kahvaltıda meyve ve sebze tüketmek, kandaki yağ(kolesterolün) oranının düşmesine de neden olduğu bilinmektedir.


       Yukarıda anlatılanlar göz önüne alındığında kahvaltı menüsünde, bir bardak süt, vitamin ve posa bakımından zengin turunçgiller, domates salatalık gibi besinlerin tüketilmesi, güne sağlıklı başlamak açısından önemlidir. Özellikle çocukların kahvaltılarında süt ve peynir dışında meyve suyu yada yerine domates, biber, havuç gibi besinlere yer verilmelidir.
       Çocukların sağlıklı gelişimi açısından uygun kahvaltı örnekleri;







Yayın Arşivi